Sayın arkadaşlar bu yazı Türkmence (Kerkük şivesi) yazılmıştır
Karar verdim bir gece Sormavun gettim nece İraka nişin gettim Gören diyer suç ettim Bir arabada oturup Kerkük yolun tutmışam Allaha bel bağladım ye tapıp ye itmişem
Bağdattan kerküğe giderken çok yerlerden gecerdiğ Yerlerin birini seçerdiğ Biraz israhat edip yemeğ yip çay içerdiğ Sora birde yola düşerdiğ
Kerküğe olaşmadan Teze Hurmatı vardı, ama men Tezeni görmedim Şüferdende sormadım
Ne olmuş Tezeye dedim Kime şikayet edim Akıl verin men nedim Kendim kendime dedim, Neyse Kerküğe gedim
Kerküğe girdim işte, meğer göresiz dişte
Şüfere dedim dur burda Endim arabadan yeridim hurda hurda
Geldim köprü başına Bahtım hasa daşına Ayığı sarhoşına Çalışıllar boşına
Baş kaldırıp kalaya bahtım, üstüne çıhmağı kafaya tahtım
Daş köprünün başınnan girdim büyük bazara Biri seslendi... hara !!!! Gönlümde açtı yara İsterse verrem para Yeter demesin hara
Biz alışmışığ insan görmeye, hemen başladım selam vermeye Kimi selamım alırı Kimiyse bahıp dalırı
Eski tükanları yadladım İçimde gizli gizli ağladım
Size sayım eskiden kim vardı bu bazarda Kimi ölüp kimi kalıp kimide buralarda
Önce hanları sayım
Buğda hanı Sıdık allaf hanı Hac kadır hanı Salahaddin hanı Kocava hanı Bezirgenler hanı Hurma hanı İbrahim şefik hanı Neşet bek hanı Seyid mecid hanı Sılav hanı Seyfi hanı......Ehhhhh be bular hanı
Bu sefer tükandarları sayım, içlerinde vardı ammi dayım
Sağdan başlarsav Celil Çayçi, Nürü Günyeçi Kazançılarda Mahmut kazançı, kariler bazarında Seyid Bülbül Çayçı Eyup derzi, Sıma Berber, Reşe küle Raza, Hac Ramazan Samad Dabbağ, Avurdu dellik, Tahır Derzi, Umer kattan Vuhab Tökmeçi, Samad Tökmeçi, Abdullah Tenekeçi Aziz bazirgen, Ramazan Derzi, kadır Kebabçi Mulla Ali Sorani, Abdlkadır Sorani, kör Emin Peskilçi Hac Hamze kasap, Mulla Salih Kasap, Mulle Hasan Tikkeçi Seyit Mecit Hançi, Kasim pinaduz, kara Ali saatçi Kurde Kasap, Salman Tayfur, Hame Necim Çayçi
Yüzlerce daha vardı, edilmez kulağ ardı
Olaştım kanseri kapısına Bahtım tarihi yapısına Girdim bu baştan cıhtım o baştan.....Yeddi kapısı yapılıp mermer daştan Eve doğru yürüdüm......Yazuğ bele çürüdüm
Sonunda eve vardım Durdum birazda daldım Sonra kapını çaldım
Kapı rengi simsiyah Nerden geldi bu boyağ
Kapını bir kız açtı gözleri masmavi yanakları alpembe dedi ammi hoş geldıv Dedim hoş bulduk, dedi gec geldıv harda kaldıv
Dedim sen kimsen Dedi kardaşıv kızı Aysen
Dedim sene maşallah Dedi umruv uzun olur inşallah
Takaltınnan girdim havuşe Orda bir sahsı gördüm çiçegi sapsarı dedim bakın bu işe Sordum bu çiçegin hali ne dediler beş gün önce yemyeşiliydi bu ki günde sarardı Yoksa güzel güller tutardı Kırmızı ile namardı
Havuşte kuyu vardı Dört atrafı duvardı Öyle bir suyu vardı Çok kimseni suvardı
Havuşten girdim atebeye ayakkabım çıkartım gettim oturdum dörde Gel gör bak neler var bizim evde
1904 tarıhınde yapılmış hasan nakkaş eliyden duvarında kazılmış Köşk, Hazne, Zerzemi, Heyvan eski olup tökülmiş Deyincaglar, Tereceler, Sandıkla çekmeceler çivileri sökülmiş
Sağıma bahtım
Şikalet üstünde düzülüptü yatağlar Zavallı nenem geh gülürü geh ağlar Saçları bembeyaz başında boyaması dedi oğlum sen gideni çoh oldu Gözleri yaştan doldu
Soluma Bahtım
Bahtım beşıkte var bir bebek Dedim bunun adı ne, dediler koymamışığ helek Dedim koy olsun Melek
Yan terefte bir kadın......Hatırlamadım adın Başında kıpkırmızı bir yazma Dediler zeyistandı fazla moralın bozma
Aile toplandı başıma Sen gel bah göz yaşıma Bir bahtım kardaşıma Olaşacah yaşıma
Sofra kuruldu yerde...Bunnan görülmüş nerde
Arvadlar getirdiler aşları Hepsinin kapalıdı başları
Sofraya bahtım daldım Altıma minder saldım Elime kaşuğ aldım Çeşitlerine hayran kaldım Ye babam ye... ne güzel bir dad aldım
Bamya Pilav Fasluya......... yeginen doya doya Kelle paça, Küfte, Cırbıl, Kervanaşı........Kimse düşünmürü savaşı Keşkek, Halim, Burgul, Tarhana.........Bunları nece yaptıv sen Ana Dolma, Gelin budu, biryanı...........Bunları yememeğe kim dayanı Şalğam turşu, Ayran, erük ezmesi.........Ne savaş ne Ezmesi
Yemeğten sora ayran içip yattım Sanki üstümnen bir yük attım
Sora kahtım...çayım hazırdı bahtım
Yazıya çıhtım musallaya doğru sağ terefi seçtim Abu uluk tekyesi ögünnen geçtim
Kapıda oturan arvadları........Eskiden tanırdım oları....acaba olar hanı!!!!!
Neyse geldim Musallaya...girdim ay yıldızlı çayhanaya Kimseni tanımadım...utandım diyim adım Çıktım türbeliğe doğru gettim....dedim bir yağnış ettim.. bunca il ğurbete gettim Türbeliğe bir bahtım....Ah menim kara bahtım Ne kadar gençler yatmış....acaba bular ne yapmış....bele çapuh obir tarafa getmiş
Bir bahtım biri çağırrı....... mene bah mene bah Timeze oğlum meni oyadırı diri.... Baba kah Baba kah...sabah oldu Neden kahmısan sene ne oldu Meni yuvaya apar sanıram cok gec oldu
Demeğ ki bir ruyaymış
Kopenhag 22.03.2003
|