Tabii ki Irak Türkmenleri, bu yeni gelişmelere eli kolu bağlı seyirci kalmaz, hem dışta hem yurt içinde bu yozlaştırmalara karşı sesini yükseltemeye başlar.Türkmenler, Özellikle kültürel haklar konusunda yapılan uygulamaların yanlış olduğunu sık sık belirterek değişik tarihlerde Irak hükümetini uyarır. Başta Türkmen Kardaşlık Ocağı olmak üzere bu uyarılar her fırsatta resmi ve de demokratik yollardan Irak hükümetine iletilir. 17. Ekim 1971 Tarihinde Merkezi Bağdat'ta bulunan Türkmen Kardaşlık Ocağı Başkanı Abdullah Abdulrahman, dönemin Irak Cumhurbaşkanına Türkmen Kültürünü yozlaştırma delillerini içeren bir itiraz name sunar. Başkan Abdullah Abdulrahman tarafından Arapça olarak kaleme alınan bu itiraz nameye, Irak Türkleri Kültür ve yardımlaşma Derneği eski başkanlarından Dr. Nefi Demirci tarafından 1990 tarihinde yayımlanan ( DÜNDEN BU GÜNE KERKÜK) adlı kitapta Türkçe'ye tercüme edilerek(ettirilerek) yer verilmiştir Söz konusu eserden itiraz name metninin tercümesini aynen aktarıyoruz.
" Sayın Cumhur Başkanı Hazretlerine,
Konu: Basın kanuna göre Tanıtma Bakanlığının Kararına İtiraz. İtiraz sahibi: Kardeşli Dergisi sorumlusu ve sahibi- Kardaşlık Ocağı Başkanı adına Yönetim Kurulu Başkanı- Emekli Yarbay Abullah Abdurrahman. İtiraz olunan: Tanıtma Bakanlığı İtiraz Sebebi: Tanıtma Bakanlığının (Basın/ 28505 )sayılı ve 02.10.1971 tarihli, Kardaşlık dergisinin yeni Latin harfleriyle çıkan bölümünün yasaklanmasıyla ilgili kararı, 06.10.1971 tarihinde almış bulunuyoruz. Bu, 206 nolu ve 1968 tarihli basın kanuna aykırı olduğu gibi,aynı kanun dördüncü bendine göre olan derginin imtiyaz hakkında aykırı düşmektedir. Madem ki Tanıtma Bakanlığının karar ve icraatlarına karşı mahkemelerde dava açmak kabil değildir, öyleyse kanunun 30'uncu maddesi ve 27'nci bendinin A fıkrasına göre Tanıtma Bakanlığın karar ve icraatlarına yalnız Başbakanlığının derginin yeni harflerle çıkan bölümünün yasaklanmasını teşkil ettiğine göre ve buda kanuna aykırı olduğu için, zatıalinizin nezdinde itiraz etmeye karar verdik. Dileğimiz, gerekli incelemelerden sonra Tanıtma Bakanlığın karını kaldırmanızdır. 1. Kardaşlık Dergisi kendisine tanınan imtiyazların sınırına aşmamıştır, şöyle ki, biz Türkçe, Latin harfleri ile Temmuz 1964 yılından beri yayın yapmaktayız ( Derginin 4'üncü yılının üçüncü sayısından itibaren) Kültür Bakanlığın (7439 sayılı, 27.05.1964) tarihli kararıyla, Türkçe-Arapça, "Türkmence" değil, zira, Türkmence, Türk lehçelerinden biridir, bu karar Tanıtma Bakanlığını dosyalarında mevcuttur. 2. Derginin yayın imtiyazı (Türkçe-Arapça olarak çıkması) Tanıtma Bakanlığının 2210 nolu 01.02.1969 yılında tekrar verilmiştir. Bu kararda (Türkçe-Arapça) olarak verilmiş, Türkmence değil. 3. Kardaşlık Dergisi, 1958 tarihinden beri Irak'ın durumunu iyi şekilde Türkiye, Bulgaristan, Yugoslavya ve diğer Avrupa Ülkelerindeki yaşayan Türk topluluklarına tanıtmakla büyük hizmetler vermiştir. Bu topluluklar 14 Temmuz ve 17 Temmuz ihtilallerinin gerçekleştirdiği reformlar bu şekilde anlatılmış, bu alanda Kardaşlık Dergisinin rolü büyüktür, rolü takdire şayandır. 4. Rusya'da bulunan Tataristan, Tacikistan, Özbekistan gibi Türk bölgeleri, Rus harflerini Türkçe olarak yazılarında kullandıkları gibi, Avrupa'daki Türk yörelerinde de Latin harfleri kullanılmaktadırlar, bundan dolayı Arapça harflerle Türkçe yayın Irak dışında ve bazı Arap bölgeleri dışında okuyucu bulamaz. 5. Arap harflerinin, Türkçe'nin verdiği bazı kendine özgü sesleri vermesi mümkün değildir. Bundan dolayı eski harflerle Türkçe'nin yazılışı tarihe karışmıştır, Arapça, harflerle yazanların sayıları parmakla sayılacak kadar az olduğu (ki bunların çoğu elli yaşın üstündedir) buna rağmen dergimiz bu azınlığa ihmal etmemiş ve bunlara da fazlaca sayfalar ayırmıştır. 6. Kardaşlık Dergisinin Irak dışında okuyucuları vardır. Latin harfleri ile çıkan kısım kaldırılırsa bu okuyucular dergimizi takip edemezler, böylece dergimiz Irak'ın gerçekleştirdiği reformları dışarıya duyurmaktan alıkonulmuş olur. 7.Tanıtma Bakanlığın yasaklanma kararına göre 11 yıldan beri Irak Cumhuriyeti için dergimizin gördüğü hizmetlere engel olunacaktır. Bizler tanıtma bakanlığın uygun bulmadığı ve sansürün yasaklandığı yazıları emre uygun olarak yayımlamıyoruz. Bunları zatıalinize arz etmeyi uygun bulmaktayız. Derin saygılarımızla Türkmen Kardaşlık Ocağı Başkanı Abullah Abdurrahman. 17. 10.1971 Mühür ve İmza Bu konuyu kapatmadan önce özellikle Türk kamuoyunu bilinçlendirme açısından bu itiraz namenin sunuluşu ile ilgili Irak'taki mevzuata değinmek istiyorum. Yukarıdaki metnin içeriğine dikkat etmeden ve de orta doğunun dikta rejimleri hakkında bilgi sahip olmadan bilhassa soykırımcı Baas rejimini tanımdan ön yargılı olarak bunun bir formaliteden başka bir şey getirmediğini düşünebilirsiniz. Ancak bilenler bilir, böyle rejimlerde bırakın Cumhurbaşkanı gibi en üst makamı, küçük bir kuruluşuna dahi sunulan, içeriği ne olursa olsun, hangi kanun maddesine dayanırsa dayansın itirazım var kelimesinden söz etmekle başlı başına suç işlemiş olursunuz. Suç dedimse şöyle ufak para cezalandırılma suçlardan değil hani, sizi mahkemesiz sorgusuz sualsiz ölüme götürecek cinsten büyük bir suç. Irak'ta böyle bir dilekçeyi hazırlayabilmeniz için her şeyden önce belli meziyetlerinizin yanında mert, babayiğit, fazlaca İdealist, kellesini koltuğunda taşıyan fedakarlık gibi bütün vasıfları bir bedende taşımanız lazım. İşte bütün bu vasıflar Lider Abdullah Abdulrahman ve arkadaşlarında olduğu için, böyle bir dilekçe diktatör rejiminin en üst makamına Türkmenler adına itiraz sunula bilinmiştir. Irak yönetiminin Türkmenlere tanınan hakları kısıtlaması ve yozlaştırması Kardaşlık Ocağı'nın resmi itirazlarından başka umumi Türkmen halkından da büyük tepkiler alır. Öğrenci ve öğretmenler başta olmak üzere, tüccar, doktor mühendis avukat ve esnaf kesimleri bu haksız icraata öfkeyle karşı çıkar. 02 kasım 1971'de Kerkük'teki Türkmen öğrenciler hemen hemen bütün okullarda sınıflara girmeyerek dersleri boykot ederler. Irak hükümetinin bu kararını tekrar gözden geçirmek için, Türkmen öğrenciler protesto yürüyüşü düzenlerler. Kerkük'e bağlı bir çok kasaba ve nahiyesindeki Türkmen öğrenciler Kerkük'e topluca gelerek bu protesto yürüyüşüne iştirak ederler. Kerkük'te Türkmen öğrenci boykotu saat başı büyümeye başlar, boykot Bağdat'a, Musul'a sıçrar. Bağdat üniversite ve yüksek okullarında okuyan Türkmen öğrenciler derslere girmeme kararı alır. Kerkük'te olduğu gibi Musul'da da boykota destek vermek için yer, yer esnaf dükkan kepenklerini indirir. Irak hükümeti, Türkmenlerin, kırk yılık örgütlüymüş gibi, ihtimal dahi verilmeyen, çarçabuk büyüyen düzenli tepkileri karşısında dilini yutmuş, bir kez daha şoka girmiştir. Ne yazık ki Irak hükümetinin bu şoku kısa sürmüş, boykotu kırmak için önüne çıkan her Türkmen'i tutuklamıştır. Tutuklama sırasında da Türkmenlerin bu demokratik tepkisinin tersini yaparak antidemokratik yollara baş vurmuştur. Bu boykotta elliye yakın Türkmen öğrenci tutuklanmış nazik ve gencecik bedenlerinde çok ağır ve insanlık dışı işkenceler uygulanmıştır.
|