Değerli okuyucular,
Dergimizin 56. sayısında, Irak Türkleri arasında hoyrat düzme geleneği içinde dile getirilmiş bazı millî muhtevalı hoyratlarımızdan örnekler vermiş; bunlar hakkında bazı değerlendirmelerde bulunmuştuk. O yazımızın, oldukça hacimli olması, dergimizin sayfalarının da sınırlılığı yazının iki bölüm halinde yayımlanmasını zaruri kıldı.
Hoyratlarımızın, konuları bakımından tasnif edilmesine yarayacağını umduğumuz o yazıda, söz konusu hoyratlarımızı, bazı alt gruplara ayırmış, bu tekliflerimizin bir tasnif denemsi değil de ileride girişilecek daha kapsayıcı çalışmalara bir başlangıç, bir ilk adım olması temennisini dile getirmiştik. Bu sayıda sizlere yazımızın kalan kısmını da sunuyoruz. Bu bölümde de birbirinden duygulu ve etkileyici mısralarla dolu hoyratlarımıza yer verdik. Millî varlığımızın belgesi olan ve Irak Türklüğüyle beraber kıyamete dek yaşayacak bu gibi hoyratların gün geçtikçe çoğaldığını da iftiharla söyleyebiliriz. Bu yüzden, millî muhteva taşıyan hoyratlarımızın ayrı bir antolojide toplanması ve gelecek nesillere ulaştırılması da gereklidir, kanaatindeyiz.
*** *** ***
5. Türklük sevgisiyle düzülmüş mâni ve hoyratlar:
Yukarıda sözünü ettiğimiz bütün baskılara rağmen Irak Türkleri Türklük sevgisini de açıktan açığa seslendirmekten hiçbir zaman geri durmamışlardır. Bu yolda düzülen hoyrat ve mânilerin, bir dönem bütün Türkmeneli gençliğini sardığını ve onlara millî kimliklerinin korunmasında mücadele azmi aşıladığını belirtmeliyiz. Aşağıdaki ürünlerde Türklük sevgisi dile getirilmiştir:
Kerküklíyem men özím
Kulaġ vér dinne sözím
‘Eşrêtim Türk’e kurban
Evvel baştan men özim
Gelí buġ[1]
Kazan yansa gelí buġ
Türklíğe kan vermeğe
Telâfer’den gelíbuġ[2] (Sadun Köprülü)
Kerkük Erbil baġları
Altun axar bulaġları
Bizi Türk’e baġlıyan
Su degi[3] kan baġları (Yahya Sıddıkoğlu)
Türkmení
Heq saxlasın Türkmení
Bilmírem suçum neydí
Nenem doġdı Türk mení
Bir Türk mení
Yadlırı bir Türk mení
İstemem ġemde görím
Bir Türk’i, bir Türkmen’i
Bütün bunlar, zamanla, Irak Türklerinin dil dünyasında duygu değeri çok yüksek olan Türklüğe ait bütün unsurlara, sembollere, çağrışımlara ve kavramlara (ay-yıldız, bayrak, bozkurt, Turan, vb.) özel bir ilgiyi de beraberinde getirmiştir. Bunun yansımalarını aşağıdaki hoyrat ve mânilerde görmek mümkündür:
Kerkük’ín bı sarayı[4]
‘Eceb nuksandı neyí?
Bayraġı asılıdı.
Hanı o yuldız ayı?
Yatıp basmaz duz kurtı
Ağacı yer öz kurtı
Kaxsa parçalar sizi
Oyatmavın bozkurtı (Molla Saqi Hamzalı)
Ay yaraya
Ay daġa ay yaraya
Gözimi yuldız éttím
Yaşımnan ay yaraya (Ekrem Tuzlu)
Türk eğer
Her güçlüğü Türk eğer
Turan kurmakta ne var
Birlik olsa Türk eğer (R. Mithat Yılmaz)
6. Türklük gururunu yansıtan mâni ve hoyratlar:
Birinci Dünya Harbinden sonra İngilizlerce bir Ortadoğu haritası çizildiği ve bugünkü devlet sınırlarının ortaya çıktığı malûmdur. Bu politika gereği Irak’ın da bir “ulus-devlet” olarak yapılandırılması zamanla Irak’ta yaşayan diğer kavmiyetlerin varlığının inkârına kadar giden bir süreci doğurmuştur. Bu yüzden gerek krallık gerek cumhuriyet dönemlerinde Irak Türkleri yukarıda değindiğimiz gibi pek çok hak ihlâliyle karşılaşmışlardır. Millî varlıklarının tehdit edildiği bir ortamda yaşayan, her gün bir başka badireyi göğüslemek zorunda kalan Irak Türkleri bu hücumlara karşı en etkili silâhları olan hoyratları kullanarak Türklük gururunu gür bir sesle haykırmışlardır:
Bír şey sattım baha men
Satmam xaxa daha men
Kerküklíyem Türkman’am
Boyun egmem şaha men (M. İzzet Hattat)
Daġlasalar
Ah etmem daġlasalar
Aslım Türk inkâr etmem
Dilímí daġlasalar (Fazıl Abdullah Tuzlu)
Od içinde
Ot gürler od içinde
Türklíġ semender kuşı
Töriri od içinde (İ. Hakkı Bayraktar)
Démevin yoxtı Türkman
Yad göze oxtı Türkman
Bir bir barmaxtan saydım
Torpaxtan çoxtı Türkman (Cumhur Kerküklü)
Yâr adı
Baġrımda var yâr adı
Türkman bir parça kandır
Kannan[5] terix yaradı
Türk mení
Türkmen bissín Türk mení
O elí he keserix
Daġıdırsa Türkmen’í
Geçeríġ yüz bin ilí
Terk etmeríx bı dili
Irak Türk’í, Türkman’ıx
Cihanda herkeş bili
Men Kerkük, Kerkük menem
Yad ifirtse[6] hürkmenem[7]
Yüz ölsem, yüz dirílsem
He diyerem Türkmenem (Ali Marufoğlu)
Evlerínde var kendí[8]
İçínde un tükendi
Bizde çox igitler var
Yad kolını bükendí (Mılla Saqi Hamzalı)
İçten yaram sökílmez
Gözímnen kan tökílmez
Türk’in Polat kolları
Cihan kaxsa bükülmez
7. Türk dili sevgisini anlatan mâni ve hoyratlar:
Osmanlı sonrasında Irak Türklerinin en önemli sorunu ana dilini korumak ve yaşatmak olmuştur. Irak yönetimleri ister krallık ister cumhuriyet dönemlerinde, hiçbir zaman, bu kitlenin ana diliyle eğitim alma taleplerini tam anlamıyla karşılayacak bir tutum sergilememişlerdir. Irak Türklerine zaman zaman verilen Türkçeyle eğitim alma hakkı da bir müddet sonra geri alınmış, 2003 yılına kadar bu durum devam etmiştir(ÖS 2012: 16-18). Bununla birlikte, Irak yönetimleri bu Türk topluluğunun adlandırılmasından başlayarak günlük hayatta hangi dili ve alfabeyi kullanacağına, Türkçe basın yayın ve kültür faaliyetlerine kadar her alana müdahalede bulunmuş; durum giderek bir Araplaştırma politikasına dönüştürülmüştür. İşte, bütün bu gelişmeler Irak Türklerinin üzerinde derin tesirler bırakmış; çeşitli mâni ve hoyratların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Millî benliği en coşkulu biçimde ifade eden bu ürünlerin Türk dünyasında eşi bulunmaz bir yeri olduğu muhakkaktır. Irak Türkleri millî varlıklarının en önemli unsuru olan dillerine duydukları aşkı aşağıdaki dörtlüklerde dile getirmişlerdir:
Dilím dilím
Kes kavın dilím dilím
Men bu dilden vazgéçmem
Olırsam dilím dilím
Kerküklíyem siz bilín
Keserem düşman dilin
Néft tökíp yandırsalar
Terk etmem Türkman dilín
Mendilímnen
Kan sildím mendilímnen
Parça parça olırsam
Vazgéçmem men dilímnen
Türkoġlı Türkman menem
Asılsam men dilímnen
Bir incísi
Parıldar bir incísi
Bin dilden konışırsav
Türk dilí biríncísí (Muhsin Ardeş)
Bu menim düz dilímnen
Uydırram söz dilímnen
‘Izrayıl’a can verrem
Ölendem öz dilínmen
Alışsın
Kíbrít vır mum alışsın[9]
Baba dilín unutsa
Yavrı kimnen alışsın (Fuat Şeyh Mustafa)
Mendilímnen
Sil terív mendilímnen
Koyılsam top ögíne
Vazgeçmem men dilímnen (Debbağ Samet Bayraktar)
Telâfer gün batışı(r)
Güller dala sarışı(r)
Dillerí Türkman oxır
Bı dil ona yakışı (Selahattin Bayraktar)
Özdí yarım
Asildí özdí yarım
Dünyaya degişmerem[10]
Öz dilim öz diyarım (Fazıl Abdullah Tuzlu)
Dilden men Qelemnen[11] sen, dilden men Düşman bı kem 'eqliyle
İster geçim dilden men (Nasıh Bezirgân)
Ay géttí ilím kaldı
Altında kílím kaldı
Kırdılar kol kanatım
Hamd ossın dilím kaldı. (Cumhur Kerküklü)
8. Mustafa Kemal Atatürk’e duyulan sevgi ve hayranlığı dile getiren mâni ve hoyratlar:
Irak Türkleri, anavatan Türkiye’nin istiklâlini temin eden Mustafa Kemal Atatürk’e duydukları sevgi ve hayranlığı da hoyrat ve manilerinde seslendirmekten geri kalmamışlardır. Türkiye’de, Cumhuriyet’in kurucusunu putlaştıran şiir anlayışı Türk şiirinin klâsikleri arasına bir Atatürk şiiri kazandıramamıştır; oysa Irak Türkleri bir kurtuluş kahramanı olarak gördükleri, içinde bulundukları esaretten bir gün kendilerini de kurtaracağını ümit ettikleri Mustafa Kemal’i çok daha samimi duygularla yad etmiş, kendi şiir gelenekleri içinde Mustafa Kemal sevgisini aşağıdaki dörtlüklerde seslendirmişlerdir:
Kemal başa
Taç koymış Kemal başa
Türklerin qere baxtın
Aġ etti Kemal Paşa (Mustafa Gökkaya)
Kemal derdi
Bende var kemal derdi
İstiqlâl bir gül idi
Onu da Kemal derdi (Mustafa Gökkaya)
Ata den
Kim vérípti ata den[12]
Türkler yétim degíller
Biz yétímiġ Ata’dan
Kemal için
Gül çiçek Kemal için
Bugün ‘âlem kan aġlar
Mustafa Kemal için
Yana kaldıx
Tutıştıx yana kaldıx
Gerdí ölím perdesin
Ata’dan, yana kaldıx
Irak Türkleri tarih boyunca millî kimliklerini muhafaza ederek bugünlere gelmiş Türk milletinin Irak coğrafyasına uzanan bir koludur. Bu Türk topluluğunun millî varlığının korunmasında edebiyatın yeri pek önemlidir. Bu yazıda verilen örnekler de göstermektedir ki Irak Türkleri, dünden bugüne, yaşadıkları millî heyecan ve felâketleri çeşitli edebî türlerde olduğu gibi, halk edebiyatımızın bu yöredeki en güçlü dalı olan hoyrat ve mânilerde de en ileri ölçülerde dile getirmişlerdir. Aslında, Kerkük ve çevresinde düğün, bayram, mevlüt, bağ-bahçe, çarşı-pazar, müzikli eğlence meclisleri, ev ortamları gibi, hayatın her anına nüfuz eden hoyrat çağırma ve okuma geleneği Kerküklüler için hayatı tanıdıkları, toplumla kaynaştıkları ve millî kimliklerini buldukları büyük ve köklü bir mekteptir. Tarih boyunca bu kültür manzumesinden beslenen Irak Türkleri için hoyrat ve mâniler aynı zamanda bir millî hafızadır. Bugün dahi çok canlı bir şekilde hayatiyetini sürdüren hoyrat geleneği daha uzun yıllar Irak Türklüğünü ayakta tutacak en önemli kültür kaynağı olacaktır.
İşaretler:
é: kapalı e (e-i arası ses)
ġ: art damak g’si (غ)
ḥ: Arapça ح sesi
í: kapalı i (ı-i arası ses)
’: Arapça ع sesi
q: art damak k’si (ق) [13]
x: hırıltılı h (خ)
KAYNAKLAR:
Demirci, Nefi, Mum Kimin Yanan Kerkük, Kıraçlı yayınları, İstanbul 1976.
Demirci, Nefi, Kerkük Sönmeyen Ateş Dinmeyen Hasret(2. baskı), Ural yayınları, İstanbul 2011.
Hürmüzlü, Erşat, Kerkük Hoyratlarında ve Manilerinde Türklük Şuuru, Türk Kültürü, Sayı: 62, s. 113-120.
Kaya, Doğan, Anonim Halk Şiiri(2. baskı), Akçağ yayınları, Ankara 2004.
Küzeci, Şemsettin, Kerkük Demek Hoyrat Demektir, Kerkük, Sayı: 12(Ocak 2007), 26-29.
Mahdi, Sarmed, Kerkük Hoyratları ve İcrası, Hacettepe Üniversitesinde sunulmuş yüksek lisans tezi, Ankara 2010.
Nakip, Mahir, Kerkük Türk Halk Müziği, Atatürk Kültür Merkezi yayınları, Ankara 2009.
Paşayev, Gazanfer, Irak Türkmen Folkloru, Kerkük Vakfı yayınları, İstanbul 1998.
Rejioğlu, Abdulhakim Mustafa, Kerkük’ün Sesi Hoyrat, Kardaşlık 7/1-2( Mayıs- Haziran 1967), s. 28-29.
(ÖS) Saatçi, Önder, Irak Türkmen Eğitiminin Kronolojisi, Kardaşlık, Sayı: 54(Nisan-Haziran 2012), s. 16-18.
Saatçi, Suphi, Kerkük’ten Yükselen Ses, Kerkük, Sayı: 4(Mayıs 1998), s. 24-26.
Saatçi, Suphi, Türkmen Dağarcığı(Konumuz Siyasî Hoyratlar), Kardaşlık, Sayı: 22 (Nisan– Haziran 2004), s. 30-31.
Saatçi, Suphi, Hasretin Adı Kerkük, 2. baskı, Ötüken yayınları, İstanbul 2006.
Saatçi, Suphi, Kerkük’ün Sesi Abdulvahit Küzecioğlu, Kerkük Vakfı yayınları, İstanbul 2012.
Terzibaşı, Ata, Kerkük Hoyratları ve Manileri, Ötüken yayınları, İstanbul 1975.
Terzibaşı, Ata, Hoyratlarımızda Siyasî Olaylar, Kardaşlık, Sayı: 20 (Ekim-Aralık 2003), s. 14-15.
Tuzlu, Sermet, Hoyratın Tanımı ve Sosyo-Kültürel İşlevleri, Kardaşlık, sayı: 51, (Temmuz-Eylül 2011), s.41- 42.
--------------------------------------------------------------------------------
[1] buhar
[2] gelmişiz
[3] değil
[4] Bu manide bahsedilen saray Kerkük’teki ünlü Osmanlı kışlasıdır.
[5] kanla
[6] üflerse
[7] ürkmem
[8] depo
[9] yansın
[10] değişmem
[11] kalemden
[12] yem
[13] Bu ses Kerkük ağzında, kalın sesli harflerin önünde daima kullanılır. Ancak biz bu yazıda okumayı güçleştirmemek için işareti ince sesli harflerin önünde ve çok sınırlı sayıdaki kelimede kullandık.
|